Blog

TESBİHİN TARİHİ VE TÜRK KÜLTÜRÜNDE TESBİH

Tesbihin Tarihi ve Türk Kültüründe Tesbih
 
İpe geçirilen boncuk, taş ve kemiklerin kullanımı insanlık tarihi kadar eskidir. İlkel dönemlerde insanlar avladıkları hayvanlardan el ettikleri diş ve kemik gibi kısımları, iyi şans getirsin diye takı olarak kullanırlardı. Bu gelenek daha sonra dini bir biçime büründü ve Hinduizm, Budizm, İslam ve Hıristiyanlıkta ibadet aracı olarak kullanıldı. Tespih sözcüğü, çabuk davranmak, suda yüzmek, boş zaman geçirmek, para biriktirmek, işe hemen başlamak gibi çeşitli anlamları olan Arapça köklerden gelir. Dini bir terim olarak ise “Sübhanallah” kelimesinden türetilmekte olup, Allah'ın kusursuzluğunu, yüceliğini ifade eder. Tespih İslam dininde bir ibadet aracı haline geldikten sonra, bir meditasyon süreci içinde, Allah’ı zikretme ve bu zikirleri sayabilme amacıyla kullanılmıştır. Müslümanlar, zikir pratikleriyle Allah'a olan bağlarını güçlendirmeye çalışır ve manevi bir huzur elde etmeyi amaçlarlar.
Tesbih nedir?
En basit tarifiyle Tespih,  aynı boyutlarda ve aynı biçime sahip 33, 99, 500 ya da 1000 adet taneciğin, iki ucu biribirine düğümlü bir ipe dizilmesinden oluşur. 33 ve 59 taneli olanları da vardır ki bunlar Hristiyanlar ve 108 taneli olanları ise  Budistler tarafından kullanılır. 500 ve 1000 parçalı tesbihler, eskiden daha özel durumlarda yani tekkelerde toplu zikirler sırasında kullanılırlardı. Günümüzde en yaygın kullanılan tespih çeşidi, daha küçük olduğu için  33’lük olanlardır. Tespih taneciklerinin şekilleri genelde yuvarlak, silindirik, armut veya elipsoit biçimlerindedir. Daha fanteziye kaçan, sanatsal biçimli tesbihlere ise "Fasetli tesbih" denir. Bu terim geleneksel İslami müslüman kültürlerinde kullanılan ve özel bir şekle sahip olan tesbih türünü ifade eder. Bu tür tesbihler genellikle el yapımıdır ve özenle işlenmiştir. "Fasetli" terimi, tesbihin boncuklarının veya tasarımının yüzeyindeki belirli yüzeylerin kesilmiş veya oyulmuş olması anlamına gelir. Bu kesmeler veya oymalar, tesbihin estetik görünümünü ve dokusunu zenginleştirir. Hanımlar ise genellikle  küçük taneli tesbihleri tercih  etmekte oldukları için küçük taneli tesbihlere  zenne tesbihi  ya  da  hanım  tesbihi  adı  verilmektedir. 
Tesbihin Bölümleri
Eksiksiz bir tesbih; taneler, imâme, nişane ya da durak, pul, tepelik, püskül veya kamçı gibi bölümlerden meydana gelir. İpe dizilen Tespih tanelerinin birleştiği noktaya, tespihin en önemli ve orjinal parçası olan İmame yerleştirilir. Taneciklerden 4 ila 7 kat uzunluğa sahip olan imame, dönel bir simetriyle çeşitli sanatsal şekiller içerir. Boğumlu yapısında genelde hareket edebilen halkalar bulunur.Tespih tanelerinin dizilmiş olduğu ipliğin iki ucu imameden geçirilerek düğüm atılır ki bu düğümün ustalıkla gizlenmesi, imamenin üzerine halkalar konulması, sikkeler giydirilmesi, yapım sanatının inceliklerinden sayılır. 
Diğer adıyla durak da denilen nişâne, 99’luk tespihlerde her 33 tanede bir konulan ve tane dizisinin dışına doğru sarkan özel şekilli bir parçadır. 33’lük tespihlerin nişânelerine pul denmektedir. 33’lük tespihlerde ise 11 tanede bir olacak şekilde iki tane pul bulunur. Nişâneler, dini vecibeleri yerine getirirken kullanılan tespihlerde duaların bölümlerini belirleyip karıştırmamak için kullanılmaktadır. Tasavvufi derinliğe haiz olan tespih ustaları, pulları , Hz.Peygamberin Ehl-i Beyti’ne ve İslamın beş şartına ithafen tespihin iki tarafındaki başlangıç tanelerinden sağ ve sol taraftaki beşinci taneden sonra olacak şekilde de kullanabilirler. 99’luk tespihlerde ise, on iki imama telmihte bulunarak her iki yandan 12. taneden sonra nişâne koyarlar. Burada Alevi kültürünün etkisine de rastlamak mümkündür.
İmameden sonra eklenen parça, klasik tespihlerde püskül, değeri yüksek tespihlerde ise kamçıdır. Püskül genellikle ipekten örülür ve üzerine daha güzel bir görünüm olması amacıyla şemse adı verilen taneler dizilir. Bu şemseler tespihte bir kopma meydana gelirse, yedek tane işlevi gördükleri gibi, estetik bir görünüş de sağlarlar. Kamçı ise altın veya gümüş gibi daha değerli malzemeler ile örülen kordonlardır. Kamçının üst ucunda yine altın veya gümüşten yapılan, yuvarlak ya da oval örülmüş tanaler bulunur ve bunlar “Türk başı” olarak isimlendirilir.
Tespihin ucunda püskül değil de kordon kamçı varsa bu kamçının en üst ucuna, imame ile bir uyum oluşturacak şekilde, ustasının maheretini gözler önüne seren tepelik adlı bir parça konulur. Tespih, son olarak çivi denilen, kordon ucunun bağlanıp tepeliğe sıkıştırıldığı bir parça ile tamamlanmış olur.

Tespih Hangi Malzemelerden Yapılır?
Klasik  tesbih  hammaddelerinin  tamamına  yakını doğal malzemelerdir. İçinde orgnik maddeler, mineraller ve bitkiler bulunmaktadır. Ağaç malzemeler Afrika, Uzakdoğu ve Güney Amerika kökenlidir. Organik veya fosil esaslı maddeler Sibirya, Kuzey kutbu ve İsveç, İzlanda gibi kuzey  ülkeleriyle  Endonezya,  Hindistan,  Okyanusya  gibi  coğrafyalardan gelmektedir. Fil  ve mamut dişleri, gergedan boynuzu, su aygırı dişi, mors dişi gibi malzemeler, canl ıhayvanlardan değil, yıllar önce ölmüş olanların artıkları olarak toprak altından veya denizden çıkarılmaktadır.
Çok çeşitli malzemelerden yapılan tesbihler, madeni tesbihler, organik tesbihler, bitki/ağaç esaslı tesbihler ve sentetik tespihler  olarak dört başlık altında toplanabilir.
  1. Madeni  Tesbihler:    Bunlar,  doğada yer altından çıkarılan altın, gümüş, akik, ametist gibi madeni malzemelerden yapılan tesbihlerdir. Malzemesinden dolayı yapımı hayli zor olan ve çok zaman gerektiren tesbihlerdir. Bu tip malzemeler çok sert oldukları için, işlenirken  çelik kalemler, elmas uçlu kalemler ya da elmas tozu kullanılabilmektedir. Belli başlı madeni tesbih türleri:
* Fosilleşmiş çam ağaçlarının reçinelerinden yapılan şeffaf bir malzeme olan kehribar tespihleri,
* Siyah renkli bir taş olan ve Erzurum civarlarından çıkarılan Oltu taşı tespihleri,
* Doğada bulunan çeşitli taşlardan yapılan Doğal taş tespihleri,
* Altın, gümüş, zümrüt, yakut, elmas gibi değerli taşlardan yapılan tespihler,
  1. Organik Tesbihler: Yabani ve evcil hayvanların boynuz, kabuk, kemik ve dişlerinden yapılan tesbihlerdir. Madeni tesbihlere nazaran daha yumuşak oldukları için işçilikleri daha kolaydır.
  2. Bitki ve Ağaç bazlı Tesbihler: Literatürde Haşebi olarak da geçen bu tespih türü,  sert, hoş kokulu ve elyafı güzel ağaçlardan yapılmıştır. Bu tesbihlerin yapımında organik tesbihlerin yapılışına benzer teknikler kullanılır. Bu tesbihler eskiden sipariş üzerine yapılırdı. Güzel kokulu olan bu tespihler çekildikten sonra, kokularının korunması için  kapalı madeni kaplarda saklanırlardı. Özellikle durak, imame ve kamçılarında daha büyük ustalık gerektiren işlemeler yapılırdı. 
  3. Sentetik tespihler: Katalin, fiber, galalit gibi yapay malzemelerden yapılan tespihlerdir. En çok rastlananları katalin tespih ve fiber tespihdir.
Türk Kültüründe Tesbih
Türk kültürü içerisinde Türklerin kendi zevk ve inceliklerinin ortaya konulduğu pek çok sanat dalı bulunmaktadır. Türkler sadece yaşadıkları yerleri, okudukları ve yazdıkları kitapları süslemekle kalmamış, kullandıkları aletlere kadar estetiğe de önem vermiş, her malzemeye bir kimlik kazandırmaya çalışmışlardır. Bunun en güzel örneklerinden biri de "tesbih"tir. Birçok dinde zikir aracı olarak kullanılan tesbih, Türklerde aynı zamanda bir sanat objesi haline gelmiştir.Türk kültüründe de tespih, hem dini hem de geleneksel bir öneme sahiptir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde tespihler, padişahlar ve devlet adamları tarafından kullanıldığı gibi, halk arasında da aksesuar olarak yaygın bir kullanıma sahipti. Tespihler, aynı zamanda Türk geleneksel el sanatlarıyla süslenmiş ve özel tasarımlarla işlenmiştir. İstanbul, Osmanlı döneminde dünya tesbihçiliğinin merkezi halini almıştı. Uzun bir süre tespih, günümüzdeki kol saatinin etkisine benzer şekilde,  Türk erkeklerinin en özel aksesuarı sayılmış, hatta çok yüksek maddi değere sahip tespihler yapılmıştır.

Usta İşçilikli Tesbihler Satışı
Tesbihler genellikle yuvarlak, basık, sivri yuvarlak, dolgun veya yarım beyzi, şalgam biçimli, ekstra ince, kesik veya fasetli olabilmektedir. Birçok farklı sayıda tesbih modelleri bulunmaktadır. Bazı tesbih modellerinde arasında durak denilen iki bölünmüş bölüm vardır. Bazen tanecikli malzemeden olabileceği gibi, bazen de her iki yanına farklı renkte tanecikler yerleştirilebilir. Usta işçilikli tesbihler olarak üretilen bu tesbihlerde otuz üç adet tesbihin her birinin arasında posta pulu bulunabilmektedir. İnce iplerin tanelerle birleştiği yerde imam denilen uzun bir tesbih başlığı bulunur. İmam yani tesbih başlığı tesbihin en önemli kısımlarından birisidir. Klasik ahşap tesbihte imamdan sonra ipek bir püskül veya imame ile aralarına küçük zerreciklerin dizildiği bir tepe de bulunabilmektedir. Birçok farklı modeli de bulunmaktadır.
Türk kültüründe dini vecibeleri yerine getirmek dışında da kullanılan tesbih ürünleri, aksesuar olarak da sıkça kullanılmaktadır. Aksesuar olarak kullanılan bu tesbihler rahatlatıcı ve hoş bir izlenim bırakmaktadır. Tesbihlere geçmişten ve günümüzden pek çok anlam yüklenmiş olsa da inkâr edilemez bir gerçek var ki, insanın tarih sahnesine çıktığı andan itibaren sıkça kullanılan bir üründür. Gönül Tesbihcilik çok çeşitli tesbih modellerinin yanı sıra ateş kehribarı tesbih modelinin her türlüsünü ve farklı kesimlere hitap eden Erzurum oltu taşı tesbih ürünlerini www.gonultesbihcilik.com sitesinde satışa sunmaktadır.

Gönül Tesbihcilik 23.01.2024
Etiketler:
Sıkma Kehribar Tesbihler
Ateş Kehribar Tesbihler
Blok Zar Kehribar Tesbihler
Devamını oku

TESBİHLER: TÜRKİYENİN FOLKLORİK ÜRÜNLERİ!



TESBİHLER: TÜRKİYENİN FOLKLORİK ÜRÜNLERİ!


Tesbihler Türkiye’nin önemli folklorik ürünleri arasındadır. Tesbihler günlük yaşamda, onu çeken kişilere birçok yerde eşlik eder. İş yerlerinden, evlere; evlerden, akla gelebilecek çoğu yerde tesbihler kullanıcılarına yoldaşlık eder. Tesbihlerin en özel olduğu yerlerin başında camilerin geldiği bilinen bir gerçektir. Camilerde ibadete eşlik eden tesbihler, kullanıcılarının dualarına yarenlik eder. Dualar, çekilen tesbihlerle daha içten ve yüksek bir makamdan seyreder.

Özellikle dini bayramlarda, camilerde, ibadet yerlerinde tesbih kullanmak bir ritüel haline gelmiştir. Tesbihler bu bakımdan, seccade ve takkenin yanı sıra ibadeti tamamlayan unsurlar olarak bilinir. Tesbih kullanmak isteyen, ibadetlerine, tesbihlerini eklemek isteyen kişilerin bilmesi gereken önemli bilgiler vardır. Bu bilgilerin başında, ibadet evlerinde çekilecek tesbihlerin hangi tesbih olduğudur. Camilerde, ibadete eşlik eden tesbih 99’luk uzun çekimli tesbihtir. 99’luk tesbih dini ibadetlerini gerçekleştirmek isteyen kişilerce kullanılır.




99’LUK TESBİHİN GİZİ ADINDAN ANLAŞILIR!


Dini ibadetlerde neden 99’luk tesbih kullanılır sorusunun yanıtı tesbihin adında gizlidir. Gizini adından alan 99’luk tesbih, Allah’ın 99 ismiyle ilişkilidir. İslam aleminde 99 kutsal bir rakamdır. Çünkü Allah’ın 99 tane ismi vardır. 99’luk tesbihler de, Allah’ın 99 ismine ibadetlerde gönderme yapmak için tasarlanmıştır.



                                                         Yeşil Pelesenk 99'luk Tesbih

HER ÇEŞİTTEN 99’LUK TESBİH VARDIR: SIKMA KEHRİBAR VE ATEŞ KEHRİBAR TESBİHLER


99’luk tesbihlerin her taştan çeşidi vardır. Sıkma kehribar, ateş kehribar gibi özellikli taşlarla yapılır. Sıkma kehribarla yapılan 99’luk tesbih, kehribarın letafetiyle yapılmıştır. Kehribarın tozundan yapılan 99’luk tesbih, çekiminde zihinlere açıklık, kalbe güven duygusu verir. Her çekişte asıl rengini bulan tesbih, zamanla kendi karakterini ortaya çıkarır. Çekimiyle karakterine kavuşan sıkma kehribar, ortaya çıkardığı hoş kokularla tatlı aromalar etrafa salar. İslam tasavvufunda kehribar bu özellikleriyle övülen, üzerine şiirler dizilen bir tesbih parçasıdır.

Ateş kehribar tesbih ise 99’luk tesbihler arasında en çok tercih edilenler arasındadır. Yıllarca çam ağacının gövdesinde bekleyen reçine, ateş kehribarının oluşmasını sağlar. Ateş kehribarı, bu bakımdan, 99’luk tesbihi özelleştirir ve ibadetlerin önemli bir simgesi haline gelir. Damarlı yapısı ve çekiminin rahat olmasıyla, ayrı bir karakter ortaya çıkarır. 99’luk ateş kehribar tesbihler tüm özellikleriyle, ibadetlere ayrı bir hava katar. İbadetlerde kullanılan 99’luk ateş kehribar tesbihler, sükunetin sağlanmasına vesile olur.



                                                              Bordo 99'luk Sıkma Kehribar Tesbih

TESBİH ALMAK İSTEYENLERİN DİKKAT ETMESİ GEREKENLER!


Tesbih almak isteyen ve tesbihlerinin, orijinal ve organik malzemelerden yapılmasını dileyen kişiler; organik ve orijinal tesbihleri ayırt etmek isterler. Tesbih çekimi yapacak kişilerin, kullanacakları tesbihin orijinal olmasını istemeleri en büyük haklarıdır. Piyasada bir sürü kopya yapım, sahte tesbihler bulunur. Çekimlere gölge düşürecek olan bu durumu önleminin en önemli yolu ilk olarak, güvenilir yerlerden tesbih almak olarak özetlenir. Bir diğer yoluysa, alınan tesbihe yapılacak küçük işlemlerle gösterilir.

Orijinal tesbihlerin çoğunluğu organik maddelerden oluşur. Tesbihin üzerinde yapılacak küçük işlemlerle, ürünün organik mi yoksa sahte ürün mü olduğu kolaylıkla anlaşılır. İşlemleri özetlemek gerekirse, tesbih üzerinde gerçekleştirilen işlemler şöyle açıklanır: Asetonla dolu küçük sıvı tüpü tesbih üzerine dökülür. Eğer tesbih bu işlemle zarar görüyorsa, o, gerçek değil sahte üründür. Bir diğer yöntemse daha çetrefilli bir işlem olarak açıklanır. Kullanıcılar eğer bu yöntemi gerçekleştirecekse dikkatli ve özenli olmalıdır. Yöntem tesbih tanesine kısa süreyle ateş uygulamaktır. Ateşle gerçekleşen bu yöntemle tesbih ortaya tatlı bir koku çıkartıyorsa o gerçek bir üründür.  


99’LUK TESBİHLER ANLAMLI HEDİYELER OLUR


99’luk tesbihler her açında kullanımı özel olan ürünler arasındadır. 99’luk tesbih hediyelik olarak bayramlarda alınan ürünlerin başında gelir. Kişiler sevdikleri tanıdıklarına, anlamlı bir armağan vermek isterlerse, genelde 99’luk tesbihler akla ilk gelen ürünler arasındadır.    


Gönül Tesbihcilik 01.04.2023

Etiketler: 99'luk Tesbihler
Devamını oku

TESBİH CENNETİ TÜRKİYEDEN BİR ÖRNEK: KATALİN TESBİHLER

Tesbih cenneti olan Türkiye’de, her biri birbirinden ayrı birçok tesbih çeşidine rastlamak mümkündür. Tesbihler yapımında kullanılan malzemeye göre çeşitli sınıflara ayrılır. Kimi tesbih kıymetli fosil olan kehribarla üretilirken, kimi tesbihler bakalit, kimisi de katalin ham maddesiyle üretilir. Reçineli yapımıyla tanınan kehribar tesbihler ayrı bir sınıfa girerken; sıkma tesbihler bakalit maddesiyle, katalin tesbihlerse katalin maddesiyle diğerlerinden ayrılır. Tesbih yapımında kullanılan maddeler güvenilirdir ve ürünün sağlamlığı arttıran özellikler taşır.

KATALİN TESBİHLER KULLANANA GÜVEN VERİR
Tesbihlerin içinde en güvenilir malzemeden yapılan katalin tesbihler oldukça merak konusudur. Katalin tesbihler plastik midir? Sorusunun cevabı evet olacaktır. Plastik düşünüldüğünün aksine kalitesiz üçüncü sınıf bir madde değildir. Günlük yaşamın her alanında plastiğe rastlamak son derece mümkündür. Neredeyse tüm kaliteli ürünlerde birinci sınıf plastik kullanılır. Kaliteli plastiklerin tesbih camiasında görüldüğü yer katalin tesbihlerle ifade edilir. Katalin tesbihler güçlü plastik yapısıyla, şık ve estetik bir görünüme sahiptir.


                            Alman Katalin Blok Malzeme

KATALİN TESBİHİN ÖZELLİKLERİ
Katalin tesbih özellikleri ifade edilmesi bakımından eski antika ürünlere benzetilir. İmalından kullanılan plastik o kadar sağlamdır ki, tesbihe ahşap görünüm vererek sert bir yapı kazanmasını sağlar. Kokusunun hoşluğuysa bir diğer önemli noktadır. Onu koklayan, tatlı bir aromanın burunlarında gezindiği ifade eder. Halk arasında kullanılan yaygın tabiriyle katalin tesbih miskevi bir üründür. Miskevi, tesbih camiasında kullanılan çok saygın bir terimdir. Eğer bir tesbihe miskevi denilirse, söylenen tesbih her açından kıymetli görülür. Kıymeti herkesçe bilinen tesbihlerin en önemli özelliği antika değer taşımasıdır. Antika değer taşımasına neden olan faktör, katalin malzemesinin yıllar içinde sertleşmesi ve tesbihin zamanla daha kıymetli haline gelmesindendir.

KATALİN TESBİHİ GERÇEĞİ NASIL ANLAŞILIR?
Katalin tesbih nasıl anlaşılır sorusuysa bir diğer merak konusudur. Katalin tesbih plastik temelli bir ürün olmasına rağmen içinde organik reçineli maddeler barındırır. Organik reçineler ona tatlı bir kıvam vererek; organik ile sentetiğin en önemli sentezini ortaya çıkarır. Yapımı oldukça pahalı olan katalini sahteleriyle ayırt etmek son derece mümkündür. Katalin tesbihin gerçeğini anlamak, diğer orijinal tesbih testleriyle birebir aynıdır.


                     Eski Malzeme Çekoslovak Katalin Tesbih

TESBİHİN ORJİNAL OLDUĞUNU ANLAMAK İÇİN TEST YAPIN!
Orijinal tesbihleri anlamak için bilinen iki ayrı önemli metot vardır. İlki çoğunluğun bildiği alev yakma yöntemidir. Alev yönteminde kibrit veya çakmak, kısa, bir veya iki saniye boyunca tesbih ve ipine zarar vermeden taşları hedef alacak şekilde yakılır. Yakılan ateşin sonucunda ortaya tatlı, aromalı bir koku çıkacaktır. Çıkan koku aromalı ve tatlıysa ürünün orijinal olduğu apaçık ortada olur. Katalin tesbihler için ayrı olan ikinci bir test daha vardır. İkinci test ışık yakma yöntemidir. Katalin tesbihin sahtelerinde, kehribar tesbihin bazı özellikleri göze çarpar; damarlı yapı ve baloncuklar. Tesbih ışık yakıldığında iki özellikler herhangi birini taşıyorsa, ürün muhtemelen taklit, sahte üründür. Tesbih severler, yeni alım yapacaklara her iki testi de önerir. İki test arasında güvenilirlik bakımından en üstte olan alevli testtir.

GÜNLÜK YAŞAMDA ŞIKLIK İSTEYENLER KATALİN TESBİH KULLANIR!
Katalin tesbihler kaliteli yapılarıyla potansiyel bir antika değeri taşır. Hemen hemen her çeşitten renklerini bulmak son derece mümkündür. Sarı, yeşil, kırmızı, mavi, kahverengi ve siyah renkler, katalin tesbihlerin sık tercih edilen renkleri arasında gösterilir.
Katalin tesbih günlük yaşamın her yerinde, özellikle elit mekanlarda daha çok kullanılır. Sahiplerine asalet veren katalin tesbih, sert yapısıyla çekimi oldukça keyiflidir. Katalin tesbihler, bütün özellikleri göz önünde tutulduğunda fiyat olarak nispeten pahalı ürünler sınıfına girer.   


                                      Pembe Katalin Tesbih
 

Gönül Tesbihcilik 17.12.2022

Etiketler: Katalin Tesbihler
Devamını oku

GÜNLÜK YAŞAMIN VAZGEÇİLMEZİ: DAMLA KEHRİBAR TESBİHLER


                     
Kaya Damla Kehribar Parçası (Amber)

GÜNLÜK YAŞAMIN VAZGEÇİLMEZİ: DAMLA KEHRİBAR TESBİH

Damla kehribar tesbih çam ağacının reçinesinden meydana gelen doğal bir taştır. Yıllarca süregelen bekleyişin ardından, çam ağacında reçine olarak salgılanan madde katılaşır. Katılaşan reçine başkalaşım geçirerek kehribar taşına dönüşür. Kehribar taşı oluşumunun uzun yıllar almasıyla; kozmetik ürünler arasında öne çıkan taşlardandır. Geçen zamanla çam ağacının tüm özelliklerini emen kehribar, tamamen organik bir maddeden meydana gelir. İçinde doğanın türlü elementleri vardır. Kehribarın sıvı bir reçineyken zamanla taşa dönüştüğü hikayesinde, çam ağacının bütün besinlerinden faydalandığı bilinmelidir!
Kehribarı bir taş olarak değil, bitki; çam ağacının herhangi bir parçası olarak düşünmek çok faydalı olacaktır. Onu çam ağacının bir parçası olarak düşünmek, taşın kıymetinin daha rahat anlaşılmasına olanak sağlayacaktır.


                         
Kaya Damla Kehribardan Yapılmış Tesbih

DAMLA KEHRİBAR TESBİHİN ÖZELLİKLERİ

Damla kehribar nedir sorusunun cevabı onun oluşumundan, sunumuna kadar geçen sürede saklıdır. Tek başına doğada yıllar içinde sürdürdüğü yolculuğunu; fabrika ve işlem merkezlerinde, işlem merkezlerindeki işi bitince, mağaza ve sahiplerinin ellerinde sonlandırır. Tesbih türleri arasında rağbet edilen ilk ürünlerin başında gelir. Hafif tombul yapısı, eli doldurmasıyla çoğu kişi damla kehribar tesbihleri çok sever. Soluk sarı rengi ve kolay çekimiyle sahibine, elinde olduğu esnada tüm dertlerini unutturur. Çekişi oldukça kolaydır. Ona alışan kişiler, çekimi nedeniyle damla kehribar tesbihlerin haricinde herhangi bir tesbihe rağbet etmez.
Tesbihin vurgulanan en önemli özelliği, çekiminin rahatlığı ve uzun ömürlü olmasıdır. Ayrıca kullanan kişilere güven veren bir üründür. Verdiği güven nedeniyle damla kehribar tesbih özellik bakımından her zaman liste başı ürünlerin içinde olur.



               
İçinde Örümcek Fosili olan Damla Kerhibar Kaya

KEHRİBAR YILLAR İÇİNDE DEMLENEREK OLUŞUR!

Damla kehribar tesbihin sırrına vakıf olmak isteyenlerin bilmesi gerekenler şunlardır; çam ağacının bünyesinde yıllar boyunca demlenerek kıvamına ulaşan kehribar, sarı tonlarında renk alarak, ipliğimsi yapısı ve içinde donmuş su baloncuklarıyla, dalından yeni koparılan bir meyve hissini verir. Damla kehribar tesbih geçtiği tüm fabrikasyon işlemlerden sonra bile organikliğinden bir şey kaybetmeyerek kendi yapısını korur.
Öne çıkan özellikleri arasında zihin ve vücut sağlığına iyi geldiği vurgulanmıştır. Çekiminde yarattığı topraklama sebebiyle, stres gibi olumsuz duyguları bir kenara atarak, insanların rahatlamasına neden olur. Topraklama hissinin en büyük delili organik oluşundan kaynaklanır.  



                  
Kaliningrad Kaya Damla Kehribar Tesbih

DAMLA KEHRİBAR TESBİH NASIL ANLAŞILIR?

Damla kehribar tesbih organik bir üründür. Her kaliteli ürün gibi onun da sahteleri piyasada sıkça bulunur. Orijinal olarak lanse edilen sahte kehribar tesbihlerin anlaşılması, tesbih uzmanları tarafından kolayca yapılır. Orijinal kehribar tesbihin görünümünü; ipliğimsi yapısı ve baloncuklu halini taklit etmek mümkün olsa da kokusu asla taklit edilemez. Yapımında sentetik maddelerin kullanıldığı sahte ürünlerin taklit edemeyeceği tek gerçek vardır: Koku. Kokunun taklit edilemiyor olmasının en büyük delili, kehribar taşının mucizesinden saklıdır. Bir kehribar taşının oluşması yıllar alacak bir süreçtir.
Yılların verdiği organik görünüm basit bir kimyasal formülle elde edilemez. Hiçbir formülün ortaya koyamayacağı bu gerçeğin sırrı sadece doğada ve kehribar taşının oluşumunda gerçekleşir. Kehribar taşının gerçekliğini anlamak isteyenler bazı testler yapar. Testlerin en başında, tesbihi olanca hızıyla çekmek ve ortaya çıkan kokuyu almaktır. Çekiş sırasında ısınan tesbihten herhangi bir koku gelmiyorsa, muhtemelen kullanılan ürün sahtedir. Test olarak tesbihi elde ısı yaratacak kadar çekmenin dışında, bir tane daha yol bulunur. Yollardan diğeri kehribar taşını kısık ateşe tutmaktır. Yapılan ikinci test çok fazla önerilmese de, ateş, reçinenin ham kokusunu bariz bir şekilde ortama saçacaktır.

Gönül Tesbihcilik 13.12.2022

Etiketler: Kaya Damla Kehribar Tesbihler

 
Devamını oku

TESBİH ve TESBİH HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER



Tesbih Hakkında Bilinmesi Gerekenler



 Tesbih :                                                   

Tesbih kelimesi Allah’ı zikretmenin yanında zikirlerin sayısını belirlemede kullanılan aletin adı olmuş ve Türkçe’de ses uyumuna göre “tespih” şekline dönüşmüştür.
Araplar tesbih aleti anlamında “misbaha” kelimesini kullanırlar. İslâm’da tesbihin ilk ortaya çıkışı sahâbe dönemine kadar uzanır. Hz. Peygamber’in terekesi arasında bir tesbih bulunduğunu söyleyenler varsa da bu iddiayı sahih kaynaklarla doğrulamak mümkün değildir.
Müslümanların kullandığı tesbih 33, 99, 500, 1000 ve 5000’lik olabilmektedir. Genellikle 99’luklar cami ve evlerde, 500’lük ve 1000’likler tekkelerde yer alır. Bunların taneleri normal tesbih taneleri büyüklüğünde olduğu gibi çok daha büyük olanları da vardır. 500’lük ve 1000’lik zikir tesbihleri vefat ettiğinde şeyhin sandukasına asılır. Suriyeli Alevîler kırk erenlerden esinlenerek kırklı tesbih kullanırlar. Alevî tesbihlerinde renklerden kırmızı Hz. Ali’yi, beyaz Fâtıma’yı, sarı Hasan’ı ve yeşil Hüseyin’i temsil etmektedir.                                 
                                                                       
                                                                                                                                                           
Tam bir tesbih taneler, imâme, nişane (durak), pul, tepelik, püskül veya kamçı gibi bölümlerden meydana gelir. Parçaların şekil ve tezyinat itibariyle birbirine uyumlu ve bir bütün halinde olması gerekir. Eskiden taneler “çıkrık-kemâne” denilen el tornalarında yapılırdı. Tane taslağı çıkrığa takılan ve kemâne ile ileri geri döndürülen matkapla delinir, sonra deliğin bir tarafı “çarkûşe” adlı konik matkapla genişletilir ve ardından taslak malafaya takılarak önce arda, peşinden rende denilen kalemlerle şekillendirilip kaol ile cilâlanırdı. Tesbih ustaları 1965’ten sonra elektrikli torna kullanmaya yönelmiş, son dönemlerde ise bilgisayarlı tornalarla bu iş daha kolay hale gelmiştir.
Tesbih yapılan maddeler genelde mineraller, değerli madenler, hayvanlardan elde edilen kabuk, kemik, boynuz türleri ve dişler; denizden çıkarılan inci, mercan ve sedef; bazı fosiller; sert veya kokulu ağaçlar; bir kısım bitkilerin çekirdekleri ve son zamanlarda ortaya çıkan sentetik maddeler şeklinde ele alınabilir. Minareller otuz üçlük bir tesbihin her tanesi farklı bir türden yapılacak kadar çeşitlidir. Değişik renklerde akik, jasper, ametist, malakit, hematit, oniks, unakit, azurit, kuvars, ayn-i hir, kaplan gözü, fîrûze (turkuaz), lapis, necef, yeşim, yakut, zebercet, zümrüt ve Afganistan’da çıktığı yere nisbetle şahmaksut denilen (Şah Maksûd) şeffaf serpartin bunların başlıcalarıdır.



Amber, bağa, balık dişleri, şîr-i mâhî (deniz aslanı, mors) dişi, fildişi, zergerdandan (gergedan boynuzu) elde edilen maddeler de tesbih yapımında kullanılır. Tesbih yapılan çok sayıda ağaç türü vardır, bunlardan bazıları şunlardır: Assamela (afrormasia [pericopsis elata]), abanoz, anjan, ardıç, demirhindi, fıstık, gül ağacı, pelesenk, sakız, sandal, servi, tik, kokobolo, şimşir ve öd ağacı. Bir tür hindistan cevizinin kabuğundan elde edilen kuka tesbihler çok değerlidir. Ayrıca on yılda olgunlaşan ve dünyanın en büyük meyvesi kabul edilen, yine bir tür hindistan cevizinin zamanla taş sertliğinde katılaşmış sütü olan narçıl, kuruyunca sertleşen andız meyvesi, hurma ve zeytin çekirdekleri de tesbih yapımında kullanılır. Daha çok Baltık denizi etrafındaki ülkelerde toprak altından çıkarılan ve bir çam reçinesi fosili olan kehribar da tesbih imalinde yararlanılan en değerli maddelerdendir. Son zamanlarda katalin, sıkma kehribar, ateş kehribar ve fiber gibi sentetik maddelerden tesbih yapımı yaygınlaşmıştır.

 




Tesbihi Oluşturan Parçalar


1. Tane / Habbe 

Tesbihin ana unsurlarından biri olan ve yapımı beceri, ustalık isteyen genellikle küresel, yuvarlak, beyzî (elipsoidal), şalgamî, silindirik şekillerinde çeşitli malzemelerden yapılmış ortası delikli boncuklardır. Bu tanelerin çapı genellikle 4-10 mm. civarıdır. Küçük taneli olanlar ise “Zenne- Kadın Tesbihi” denir. 


2. Nişane/ İşaret- Durak (Ara Durak)

Müezzin olarak da isimlendirilir. 99'luk tesbihlerde, birinci ve ikinci 33'lük gruplardan sonra konulur. 99'luk tesbihlerde 2 adet nişane bulunur.


3. İmame 

Sanatkarın sanatını sergilediği en önemli parça ve tânelerin dizili olduğu ipin iki ucunun buluştuğu yerdeki parça imâme‘dir. Zarif görünmesini sağlamak üzere genelde tane uzunluğundan 4 ila 6 misli daha uzun yapılır. Boğumlarında hareket edebilen halkalar bulunabilir. Tesbih hammaddesiyle aynı maddeden yapılması esastır.


4. Düğümlük (Düğüm Gizleyen)

İmamenin altındaki iki delikten girip de üstündeki tek delikten çıkan ipleri düğüm tanesinden geçirildikten sonra düğümlenerek bu tanenin içine sıkıştırılır. Böylece imamenin yukarı kayması engellenir.


5. Tepelik/Hitame

İki ucu burulmuş olan ipin bittiği yere hitame (ya da tepelik) denir. Tepelik imame ile aynı uyum ve ahegi sağlamalıdır. 



6. Çivi 

Hitamenin üstündeki deliğe tıpatıp oturan, çivi denilen ve alt tarafı delikle aynı şekle sahip olan kısım ise ipin iki ucunun bağlanıp, sıkıştırıldığı kilit noktasıdır.


7. Kamçı Püskül

Bazı modellerin ucuna yani imameden sonraki kısma ibrişimden, ipekten, gümüş ya da altın tellerden yapılmış bir püskül takılır ki buna da kamçı denir.

8. Fren (Stop)

Tesbihin çekim ölçüsünü ayarlamak için kullanılan parça, tane aralığını ayarlamak için kullanılır,



9. Havşa 
Tesbih habbesinin giriş deliğinin küçük, çıkış delğinin büyük olmasına denir. Eski Osmanlı olarak tabir edilen tesbihlerde kullanılan yöntemdir, günümüzde osmanlı benzetme tesbihlerde havşa delim kullanılır, havşa delimde habbeler(taneler) birbirine tam olarak oturur.



Tesbihler ve Bazı Özellikleri :


Tesbihler; cinsine, malzemesine ve kökenine göre bazı özelliklere ve hikayelere sahiptir. Bu tür tesbihlere örnek olarak;   

İnci ve Mercan; Kur'an-ı Kerim'de (Rahman Suresi 55/22-23) geçtiği için ayrıca değerli addedilmişlerdir.  

Öd (Ud) Ağacı; Peygamberimizin bu ağaçtan elde edilen kokuyu kullandığı bilinmektedir. Dolayısıyla bu ağaç manevi açıdan değerli hale gelmiştir. Mistik bir şekilde peygamberimize yakınlığı simgeler. Koyu renklisine ''maverd'' , açık renklisine ''rüveydari '' denir.   


Misk-i Amber: Balina kusmuğu olan bu madde güzel kokusu ile bilinir. Bu kokunun, Hz. Yunus'a ait olduğu, balinanın karnında muhafaza edildiği için, bu maddenin güzel koktuğu rivayet edilir.   

Naka (deve kemiği);
 Ortadoğu coğrafyasında tüketilen bir hayvan olan deve, kutsal sayılmış, kemiğinden ve dişinden de tesbih üretilmiştir. Osmanlı döneminde tüccarların kullandığı rivayet edilir. ''Yolda kalmışlar veya ihtiyaç sahipleri, tüccarları ellerindeki nakadan tanır ve ondan yardım isterlerdi'' şeklinde bir rivayet vardır.    Deve Kemiği Tesbih  

Necef; Irak'ın Necef Şehri'nde çıktığı için bu isimle anılır. Serinliği ile bilinen bu taşın, Nuh Tufanı esnasında yağan dolu taneleri olduğuna dair bir inanç vardır.       

Kuka; siteril bir yapıya sahip olduğu için, doktor tesbihi olarak bilinir. Hatta ''saraya gelen doktorlar, bir odaya alınır, eline kuka tesbih verilir ve bir müddet çektikten sonra huzura kabul edilir'' şeklinde bir görüş mevcuttur. (Bu bilginin sadece bir rivayet olarak değerlendirilmesinde yarar vardır.)  
Kuka Tesbih

Gönül Tesbihcilik 10.12.2022

Etiketler: Tesbihler
Devamını oku

GÖZLERİ DOLDURAN TESBİH: ATEŞ KEHRİBAR TESBİHİ



GÖZLERİ DOLDURAN TESBİH: ATEŞ KEHRİBAR TESBİHİ


Kehribarlar süs ve kozmetik ürünlerinde sıkça kullanılan değerli taşlar olarak bilinir. Günlük yaşamın birçok alanında kullanımı tercih edilen kehribarları en çok bilenler tesbih kullanan kişilerdir. Kehribar türü ve çeşitli yapısıyla tesbih yapımında farklı çeşitlere ayrılır. En bilinen türü ateş kehribar tesbihlerdir. Ateş kehribar nedir sorusu, tesbih almak isteyenler içinse ayrı bir merak konusudur. Ateş kehribar tesbihleri şıklık ve zarafetiyle öne çıkan ürünler olarak söylemek son derece mümkündür.


ATEŞ KEHRİBARI YILLAR İÇİNDE DEMLENEREK OLUŞUR


Türlü renk çeşitleri ve fosilimsi yapısı onu değerli yapan, sahiplerinin gözlerini dolduran özellikleri arasındadır. Ateş kehribar, çam ağacının içinde uzun yıllar kalması sebebiyle, yıldan yıla demlenerek değerli şekline kavuşur. Onu işleyecek kişiler, çıkarım işlemlerini büyük bir dikkatle yaparak, kehribarı özenle ayırır. Ateş kehribar tesbih bu gibi işlemlerden geçerek ince hesaplarla imal edilir. Kırmızı, mavi, sarı, yeşil, siyah ve lacivert renkler, ateş kehribarının ana renkleri arasındadır. Taşta bulunan damarlı yapıysa ateş kehribarını, kehribar yapan yegane özellik olarak kabul edilir.



                      Siverekli Mahmut Kırmızı Ateş Kehribar Tesbih

ATEŞ KEHRİBAR TESBİHİN ÖZELLİKLERİ


Bir ateş kehribar nasıl anlaşılır sorusuna verilecek cevap, tesbihin görünümünde olduğudur; damarlı yapısı ve teste tabi tutulduğunda ortaya çıkan sonuçlar kehribarın gerçek kimliğini ortaya çıkarır. Ateş kehribar tesbihin gerçekliğini anlamak isteyenler, kehribarın bir parçasını alıp ateşe tutarak kullandıkları ürünün gerçekliğine erişebilir. Ateş ile yapılan testte, tesbihin orijinalliğini kanıtlayacak en önemli ayrıntı kokusu olacaktır. Ateşe tutulan, ateş kehribar tesbih reçine kokuları vererek tatlı bir aroma ortaya salar. Çıkan tatlı aromayı burunlarında hisseden kişiler, ürünlerinin gerçek olduğuna, o noktadan sonra kanaat getirebilir.

Ateş kehribar tesbihin bir diğer önemli özelliği bünyesinde saklı olan elementlerle açıklanır. İçinde bulunan kıymetli elementler; onun oluşum, demlenme aşamasında son formuna kavuşturarak, olması gereken hale sokar. Elementlerin başında hangisi gelir denecek olunursa ilk başta karbonun geldiğini söylemek doğru olacaktır. Karbon her fosil yakıt ya da fosilleşmiş taş ve parçacıklarda bulunan ilk elementtir. Ürünü demleyen, kehribarı kıvama sokan başat faktör karbon elementi olacaktır. Karbon oranın yanındaysa değerli olan diğer elementler; hidrojen, oksijen gibi özellikler sıralanır.
Ateş kehribar tesbih özellikleri ona karakteristik yanını veren ayrıntılarında bulunur. Ateş kehribar tesbihler şık ve zarif görünümleriyle günlük yaşımın her yerinde kullanılır. Sokaktan iş yerlerine, iş yerlerinden evlere kadar, ateş kehribar tesbihler her yerde boy gösterir. Tesbihin yaygın kullanımı, günlük yaşama uygun olması her kişi için önemli bir noktadır. Yine de kullanıcıların en çok yanlarında taşıdıkları mekanlar genelde iş yerleri olur. İş yerlerinde kalite ve şıklık isteyenler, ateş kehribar tesbihlerini mutlaka yanına alır.


ATEŞ KEHRİBARININ GERÇEĞİ NASIL ANLAŞILIR?


Ateş kehribar tesbihler soluk sarı rengiyle ellerden eksik kalmayarak zamanla kendi gerçek rengini ortaya çıkaracaktır. Soluk sarı renk, tesbih kullananların en çok tercih ettiği renk kategorisindedir. Bunun en önemli özelliği, soluk sarı renkte yaşanan renk değişiminin daha seçik olmasıdır. Tesbihin sahibi renk değişimini soluk sarı renkle çok kolay kavrar. Ortaya çıkan değişimlerle tesbih sahibine yoldaşlık hissi vererek, geçmiş günleri sade bir duyguyla, sükunetli hisler vererek yaşatır.



                          925 ayar Gümüş Püsküllü Siyah Ateş Kehribar Tesbih

HER FİYATA ATEŞ KEHRİBAR TESBİH BULMAK MÜMKÜNDÜR!


Ateş kehribar tesbihler tüm detaylarıyla asil tesbih ürünleri arasına girer. Fiyatları imame ve püsküllerde yapılan değişiklere göre farklılık gösterse de, alım esnasında yüksek meblağlar ödenmez. Her ne kadar sade yapılarıyla keseye uygun olsa da, imame ve püskülde istenen değişikliklere göre fiyatlar değişkenlik gösterebilir.  

Gönül Tesbihcilik 09.12.2022


Etiketler: Ateş Kehribar Tesbihler

Devamını oku

TÜRKİYE’NİN ÖNEMLİ KÜLTÜR ABİDELERİ: SIKMA KEHRİBAR TESBİHLER



TÜRKİYE’NİN ÖNEMLİ KÜLTÜR ABİDELERİ: SIKMA TESPİHLER


Türkiye kültüründe tespihler çok büyük bir öneme sahiptir. Ülkenin hemen her bölgesinde; Doğu
Anadolu’dan, Trakya’ya kadar tespih kullanımı oldukça yaygındır. Tespihler kullanım şekillerine göre
değişkenlik gösterir. Dini ritüellerden, günlük yaşama; sosyal yaşamın her yerinde tespihlerin izlerine
rastlamak oldukça yaygın bir konudur. Tespihleri önemli yapan, onlara bu manayı veren özellikler
nelerdir? Tespihlerin yaygın kullanımının altındaki sır nedir?


    
Kuka ve Ateş Kehribar İşlemeli Sıkma Kehribar Tesbih

SIKMA TESPİHLER İKİ KELİMEYLE ÖZETLENİR: SABIR VE SEBAT


Soruya verilecek en önemli cevabın başında sabır kelimesi gelir. Tespih çekenlerin dillerindeki en
önemli kelime sabır kelimesidir. Sabretmek, sebat göstermek; Türkiye toplumunun en önemli
özelliğiyse, tespihler bu kelimenin madde bulmuş halidir. Çoğu insan gerek dini ibadetlerinde, gerek
sosyal yaşamlarında canlarını sıkan herhangi bir olay karşısında tespihlerini çıkararak onu çekmeye
başlar; kimi zaman bu çekişler dua ile olurken, kimi zaman daha farklı şekillerde meyleder.
Tespihlerin oluşturduğu manevi güç nedeniyle, tespihe verilen değer büyüktür. Değerin büyük olması,
ürünlerde çeşitlilik getirerek birbirinden kaliteli tespihler yapılmasına neden olmuştur. Her biri
birbirinden eşsiz olan tespihlerin yapımında kullanılan malzemeler en kıymetli taşlardan meydana
gelir. Taşlar yapılan tespihe göre farklılık gösterse de, çoğu tespihin kıymetli taşlardan yapıldığını ifade
etmek yanlış olmaz.
Tespih türleri arasında sıkma tespihler en çok görünen türler arasındadır. Birçok değerli taştan
oluşturulan sıkma tespihlerin en çok karşılaşılan türleri; kehribar sıkma tespihleridir.

SIKMA KEHRİBAR TESPİHİN ÖZELLİKLERİ

Sıkma kehribar tespihleri kehribar reçinesi yerine, kehribar tozunun sıkıştırılmasıyla elde edilir. İçinde
ferol ve formal-dehit kimyasallarının bulunduğu kehribar tespihler birbirinden farklı çeşitleriyle
insanların karşısına çıkarak, insanları mest eder. Yapımında kehribarla uyumlu renkli malzemeler
kullanılırken, çekildiğinde elde yumuşak bir his vererek rahatlama hissi uyandırır. Sıkma kehribar
tespihin en önemli özelliğiyse zamanla renginin değiştiğidir.
Kehribar bu özelliği sayesinde her çekişte, zamanla değişen rengiyle kullanan kişiye özel bir mana
verecektir. Kullananların çoğu sıkma kehribar tespihin bu özelliğinin bir yaşanmışlık ve hatırlama hali
olduğunu belirtir. Tespihin her çekişle değişen rengi, alındığı zamandan bu yana geçen tüm olayları;
değişen ve daha da güzelleşen rengiyle, güzel hisler yaratarak sahibine verir. Bu özellik tüm tespih
severlerin en çok dikkat ettiği, birbiriyle paylaştığı söylem olmuştur.


       Sarı Mavi Aykırı Renk Sıkma Kehribar Tesbih

SIKMA KEHRİBAR TESPİHİ GERÇEĞİYLE AYIRT ETMEK MÜMKÜNDÜR!


Sıkma kehribar tespihler, her tespih gibi kopya malları olan, sürekli taklit edilmeye çalışılan bir
üründür. Onu gerçeğiyle ayırt etmek isteyenlerin yapması gereken yöntem; ince küçük sıvı tüpüne,
aseton doldurarak tespihin üzerine dökmektir. Asetonlu suyla ıslanan tespih eğer zarar görüyorsa o
gerçek değil, gerçek olduğu iddia edilen kopya yapımdır. Gerçek sıkma tespih bu işlemde hiçbir zarar
göremeyerek kendi görünümünü korumaya devam eder.

TESPİHLER GÜNLÜK YAŞAMIN HER YERİNDE KULLANILIR!

Sıkma tespihler kaliteli yapılarıyla insan sağlığına iyi geldiği bilinen bir gerçektir. Tespih kullanıcıları
değişen renk ve kaygan yapısıyla günün stresini üzerlerinden kolayca atarak rahat bir şekilde
yaşamlarına devam eder. Genellikle yedi veya on birli ölçülerle kullanılan tespihleri günlük yaşamın
her yerinde kullanmak son derece mümkündür. Araba sürerken, iş yerlerinde, yürüyüşlerde veya
arkadaş buluşmalarında tespihler yaygın olarak kullanılır. Tespihler bir aksesuar olmaktan çıkıp,
insanları ortak bir zemin buluşturan ürünler olurken, sosyal ortamlarda üstüne saatlerce konuşmalar yapılır.

Sıkma tespihler kaliteli ve ceplere uygun fiyatlarıyla kolay edinebilen kaliteli ürünlerdir

Gönül Tesbihcilik 04.12.2022

Etiketler: Sıkma Kehribar Tesbihler
Devamını oku

NARÇIL NEDİR ?

   
                                       Narçıl Ağacı Meyvesi

NARÇIL NEDİR ?

    Narçıl tropikal iklim de yetişen bir ağacın meyvesidir. Genellikle Brezilya ve Güney Amerika tarafında yoğun bir şekilde yetiştirilmektedir. Altı ile on yıl arasında meyve vermeye başlayan narçıl ağacının ortalama boyu  5 metre ile 30 metre arasında değişebilmektedir. Bazı bölgelerde gövdesi deniz içerisinde bulunan narçıl ağaçlarına da rastlanmaktadır.Bu ağaç palmiyegillerden olduğu için meyvesi de yoğun lifli bir yapıda bulunmaktadır. Ağacın verimlilik durumuna göre ve iklim şartlarına göre ağaç başı yıllık 30 ila 75 adet civarında meyve elde edilmektedir. Meyvelerin boyutları avuç büyüklüğü ve ortalama ceviz büyüklüğüne kadar değişebilmektedir. Narçıl bitkisinin içerisindeki kısım fil dişinin damarlarını andırdığı  için  farklı bölgelerde doğal fildişi olarak da tabir edilmektedir. Ayı zamanda yarı kuruluk durumunda  iken yağının  çıkarılıp çeşitli kozmetik ve cilt bakım ürünlerinin yapımında ana madde olarak kullanılmaktadır. Narçılın taze halinin  suyu çıkarılıp içildiği zaman çeşitli hastalıkların tedavisinde de  kullanılmaktadır.



       Mehmet Erbabacan Usta İşçilikli Narçıl Tesbih

“NARÇIL  TESBİHLER SUYA KARŞI HASSASTIR”

   
Narçıl bitkisi dünyanın çeşitli bölgelerinde mobilya aksesuarları, yüzük ve çeşitli takı ürünlerinde hammadde olarak kullanılmaktadır, narçıl, günümüzde nadir olarak bulunsa da özellikle çekimi çok hoş olduğundan tesbih yapımında kullanılmaktadır. İlk işlendiğinde süt beyaz renkte olan narçıl, zamanla gri ve açık kahve  tonlarına doğru renk değiştirmektedir. Ürünün iç kısmı fildişi ile birebir aynı damarları taşımaktadır belirli bir zamandan sonra hiç bir işlem uygulanmadan  bekledikçe içindeki o beyaz kısım kendine özgü bir karamelize renge geçmektedir. Malzemenin nadir bulunması, narçıl tesbihleri de özel kılmaktadır. Oldukça dayanıklı olan ve  iyi cila tutan narçıl  tesbihler suya karşı hassastırlar. Üzeri cilalı olmasına rağmen su temasında çatlaklar vs. oluşturabilmektedir. Yapımı oldukça zahmetlidir; narçıl kesildiğinde içinde yıldız şeklinde bir boşluk çıkar. Bu yüzden kesime çok elverişli değildir. Taneler delinirken fazla ısınırsa delik yolları kızarır, yanar” . Yapılan işçiliğe göre tesbihlerin fiyatları değişmektedir,  “ Narçıl tesbihlerin fiyatı ortalama 100 TL ile 1000 dolar arasında değişebilmektedir.

Gönül Tesbihcilik 13.08.2022

Etiketler: Narçıl Tesbihler

Devamını oku

FİBER TESBİHLER ve ÖZELLİKLERİ



Fiber Tesbih Nedir, Özellikleri Nelerdir?

Yazar: Hakan Kutluay


Kimilerimiz için dini bir alışkanlık, kimilerimiz için vazgeçilmez bir hobi ya da yeri doldurulamayacak bir aksesuar… Hangi nedenden olursa olsun tesbihin kültürümüzdeki büyük önemi inkar edilemez. Bu sebeple de toplumumuzda tesbih üretme sanatı da tesbih çekmek kadar gelişmiş durumda. Genellikle babadan oğula geçen bu sanat dünyadaki eşi bulunmaz güzellikte tesbihlerin ülkemizden çıkıyor olmasının en önemli nedeni arasında yer alıyor.

Dünya üzerinde varolan tesbihlerin boncuklarının kalitesi, rengi, yapısı, niteliğine göre sınıflandırılması da mümkündür. Fiyat olarak gösterilen değişiklikler de bu boncukların kalitesine ve niteliğine göre oluşmaktadır. En çok bilinen tesbih türleri oltu, kehribar, altın, gümüş, kemik, taş, kuka, abanoz gibi tesbih türleridir. Bu isimler genellikle tesbih boncuklarının yapıldıkları malzemelere göre değişmektedir. Başlığımızda da adı geçen fiber tesbihler ise genel olarak yerli fiber tesbihAlman fiber tesbihleri ve damarlı fiber tesbihler gibi çeşitlere ayrılmaktadır. Fiber tesbihlerin en çok bilinen özelliği kullandıkça renklerinin değişmesidir. Piyasada en çok kırmızı, siyah ve koyu kahverengi fiber tesbihler bulmak mümkündür.


Fiber Tesbihin Zamanla Koyulaşan Rengi...


Pek çok tesbih meraklısının koleksiyonunda önemli bir yer tutan fiber tesbihler, renklerinin koyulaştırılabilmesi için birçok farklı metot uygulanabilmektedir. Bunlardan ilki her gün kullanılan tesbihin ilk bir ya da iki hafta boyunca her gün ceviz yağı ile yağlanmasıdır. Bu şekilde kullanılan tesbih iki haftanın sonunda kararmasını tamamlayacaktır. Alman fiberi olarak geçen tesbihlerin bu şekilde kararma işlemi gerçekleştirilebilir. Öncelikle söylemeliyiz ki, fiber tesbihlerin kararması için tavada ısıtılması sadece tesbihe zarar verecektir, bunu unutmamakta fayda var. Tesbihinizin zarar görmemesi ve uzun ömürlü olması için ısıtma yönteminden uzak durmalısınız.

Yerli fiber tesbihlerin renklerinin karartılması ise Alman fiber tesbihlerden daha uzun sürebilir. Yerli fiber tesbihlerin Alman fiber tesbihlerden daha çok yağa ihtiyaçları vardır ve neme ve ıslanmaya karşı çok daha fazla hassastırlar. Ellerinizin tesbih çekerken terlemesi dahi bu fiber tesbihlere zarar verebilir. Bu yüzden bu tesbihlerin özellikle kararıncaya kadar özenle kullanılması gerekir. Islanmadığından emin olarak kuru bir şekilde sadece yağlayarak kullanılması tesbihin kararması için uygulanacak en etkili ve faydalı çözümdür.

Fiber tesbihlerin en büyük özelliği çektikçe değerleniyor olmalarıdır. Ne kadar çok çekildiğini yani kullanıldığını ise fiber tesbihin renginden anlamak mümkündür. Çok kullanılmış bir fiber tesbih koyu renge dönüşür. Hiç kullanılmamış fiber tesbihler ise daha çok turuncu, nar renginde ve daha açık renklerdedir. Kullanıldıkça yalnızca rengi değişmez parlar ve cilalanır. Bu nedenle de fiber tesbihler zamanla değerlenir. Bunun yanı sıra doğal bir ürün olan fiber tesbihler, diğer tesbihlerle karşılaştırıldığında oldukça sağlıklıdır. 

Tesbih çekmek, hepimizin bildiği gibi bir kültür olmanın yanı sıra İslami günlük alışkanlıklardan da bir tanesi. Genel olarak namaz kıldıktan sonra çekilen tesbihler 33 ve katları şeklinde boncuklardan oluşur bu sayılar ile Allah’ın sıfatları tek tek sayılır. İşte, kararan fiber tesbih, ne kadar çok kullanıldığının ve Allah'ın sıfatının ne kadar çok tekrarlandığının bir göstergesi olarak değer kazanır. Piyasada genel olarak 10 -15 TL arasında fiber tesbih bulmak mümkündür. Taşlarının kalitesine göre bu fiyat artıp azalmaktadır.

Tarihi bilgilere bakıldığında 11, 33 ve 99 boncuklu tesbihleri Müslümanların ve 108 boncuklu tesbihleri de Budistlerin kullandıkları bilinmektedir. Araştırıldığında Hristiyanların da tesbih kullanma alışkanlıklarının olduğu görülmektedir ve onlar da Müslümanlarda olduğu gibi 33 boncuklu tesbihler kullanmaktadırlar. Yalnız onlar için bu 33 sayısının manası Hz. İsa’nın yaşadığı yıl sayısını gösteren kutsal bir sayıdır.




Fiber Tesbihin Gerçek Olduğu Nasıl Anlaşılır?


Birçok sektörden üründe olduğu gibi fiber tesbih de sahtecilik ve imitasyon üretimi sorunuyla karşı karşıya kalmıştır. Fiber tesbih satın almadan önce gerçek olup olmadığını iyice kontrol etmelisiniz. Çünkü, diğer türlü kararmasını beklediğiniz sahte tesbihiniz sizi yarı yolda bırakabilir. 


Sahte tesbihler genellikle plastiktir
. Bunlar sahte olduğu en kolay anlaşılacak imitasyon üretimlerdir. Plastik tesbihler ısıya dayanıksız olmaları sayesinde de kolaylıkla fark edilebilir. Gerçek fiber tesbihlerse ısıya karşı dayanıklıdır, plastik tesbihler gibi ısıya maruz bırakıldıklarında formlarını kaybederek şekil değiştirmezler. 

Yapı ve malzeme anlamında benzerlik gösteren orijinal ve sahte fiber tesbihleri ayırt etmek ise plastiklere göre daha zor olabilir. Bazen sahte olup olmadığını anlamanın tek yolu bir süre bekleyip tesbihin kararmasını beklemek bile olabilir. Piyasada bulunan birçok fiber tesbih, renk değişimi müdahalesiyle karartılmış olabilir. Bu durumda tesbihle zaman geçirmek de yeterli olmayacaktır. Bu nedenle, fiber tesbih almaya karar verdiğinizde en güvenilir satıcıyı bulmak için kendinize zaman ayırmanızı tavsiye ederiz. Gerek çevrenizden daha önce fiber tesbih satın almış olanların fikrini alarak gerekse internette arama yaparak en güvenilir isimlere ulaşabilirsiniz. Böylece fiber tesbihinizi gönül rahatlığıyla satın alabilirsiniz. 


Siyah Renkteki Fiber Tesbihlerin Kullanımı


Türkiye’de ve birçok İslam ülkesinde büyük rağbet gören fiber tesbihler, sert ve dış etkenlere dayanıklı malzemeden üretilmiş olmasıyla da dikkat çekmektedir. Piyasada bulunan siyah renkli fiber tesbihler genellikle yerli üretimlerdir. Yeni alındığında siyah renkte olan fiber tesbihlerin diğer fiber tesbihler gibi koyulaşma şansı yoktur. Bu tesbihlerin renkleri kullandıkça  koyulaşmak yerine kullandıkça parlayacaktır. Açık renklerdeki fiber tesbihler ise daha önce de söylediğimiz gibi kullandıkça renkleri koyulaşan ve matlaşan tesbihlerdir. Alman ve yerli fiber tesbihleri renklerine bakarak birbirinden ayırmak mümkündür. Alman fiberi genelde turuncu ve nar rengine ile üretilirken, yerli malı fiber tesbihler genel olarak siyah renktedir. 

Gümüş sarmallar gibi çeşitli özel tasarımlarla farklı modellerde bulabileceğiniz fiber tesbihler, gümüş işleme, mine işleme gibi tasarım alternatifleri sunar. Ayrıca el yapımı modellerle de daha çok değer kazanırlar. Ustaların uzun emek ve zaman harcayarak elde ettiği fiber tesbihler, hemen her tesbih koleksiyoncusunun hayallerini süslemektedir.


Fiber Tesbih İle İlgili Bunlara Dikkat!


Fiber tesbih
, özellikle Türkiye’de bizim için bir üründen çok daha fazlası olup yaşayan bir tarih ve kültürdür. Tesbih kullanıcıları ister fiber olsun isterse başka bir tür, tesbihlerini seçerken çok dikkatli olmalıdır. Birçok model ve tarzda üretilen fiber tesbih satın alırken, kendinizi en iyi yansıtan alternatifi seçmelisiniz. Unutmayın, tesbihinizle uzun zaman geçireceksiniz. Belki de gittiğiniz her yere onu da götüreceksiniz...

Tesbihinizin ne kadar büyük olacağına karar vermek de yine önemli bir konudur. Örneğin bileğine tesbih takmayı sevenlerden biriyseniz, fiber tesbihinizi seçerken daha küçük boyutlu bir ürün tercih etmelisiniz.

Fiber tesbihinizi çok sert bir şekilde sallamanız durumunda ip ömrü kısalacaktır. Özellikle sokakta ya da kalabalık mekanlarda fiber teşbihinizin kırılmasıyla taneleri kaybedebilir ve tesbihinizi bir daha asla bir araya getiremeyebilirsiniz. 

Gönül Tesbihcilik 08.07.2022

Etiketler: Fiber Tesbihler

Devamını oku

GALALİT NEDİR ?

 

image hist 1
                           
Blok Fransız Galalit 

Galalit kazein’den yapılmış sentetik bir maddedir.  Galalit ismi eski Yunancadan gelmektedir. Gala süt lithos ise taş demektedir. Türkçede süt taşı olarak adlandırabiliriz. Piyasada Galalit nedir dediğimizde Fransız kehribarı diyenler de olacaktır. Kazein ise sütün ana maddesini oluşturan proteindir. İsmi Latince (caseous, cheese)  peynirden gelmektedir 

;image hist 2
                             
Çubuk Fransız Galalit


KAZEİN


Kazein insanoğlu tarafından kullanılan ilk bağlayıcılardan (binder) biridir.Binder boyarmaddenin tutunmasını sağlayan , bağ yapıcı bir maddedir. Astardır diyebiliriz. Kazein’in kullanımına yazılı tarihde ilk defa takribi 1350 senesinde yazılmış Fransız kitaplarında rastlayabiliriz. Kazein suda çözülmeyen bir maddedir.

1870 senelerinde bu maddenin dahil olduğu patentler , genellikle boynuz , mermer ve porselen imitasyon üretimi için alınmıştır.

1882 yıllarında kazein genellikle peynir yapımında kullanılmıştır. Daha yakın tarihlere gelirsek kazein fotoğraf kağıdı , sakızlar , yapıştırıcılar , çimentoların içeriğinde bulunmaktadır.  Ahşap oyma ustalarının , ressamların da  bu maddeyi kullandıklarını bilmekteyiz.

1895 senesinde , iki Alman kimyager , Wilhem B.Krische ve Adolf Spitter okullarda bulunan ağır, kara tahta diye tabir ettiğimiz kayrak taşlarını , yüzeyi beyaz , daha hafif ve nemli süngerle silinebilen bir yazı tahtası  ile değiştirmek istediler. Kazein’in formaldehit ile sertleştirilebileceğini keşfettiler. Bu buluşlarına Lactoform adıyla patent aldılar. Bu yeni malzeme selüloit ile rakip olmuştu. Bu malzeme çeşitli sektörlerde kullanıldı. Oyuncak yapımı , tarak vb.

Bu malzeme çok sert ve dayanıklı yapıda aynı zamanda cila tutan , cila yapıldığı zaman parlayan özellikteydi.  Bu iki Alman kimyager sert Kazein’i endüstriyel düzeyde üreten ilk kimyagerlerdi.


image hist 3
                 
Teker Malzeme Fransız Galalit

GALALİT ;

Kuzey Fransa’da Fransız Galalit Firması adıyla bir firma kuruldu.  1906 senesinde Galalith adıyla patent alındı. Bu isim kısa zamanda kazein tabanlı sentetik maddelerin hepsine verilen isim oldu. Tıpkı günümüzde bütün mazotlu motorlara Dizel denilmesi gibi.

Kokusuz , yanmayan , asitlere karşı dayanıklı bir madde oluşturuldu. Aynı zamanda bu madde tıpkı ağaç , ahşap maddeler gibi kesilebiliyor , delinebiliyor , yontulup cilalanabiliyordu.

Üretimin ilk aşamalarında galalit’in renk skalası genişti diyebiliriz. Fildişi rengi , mermer rengi , abanoz veya boynuz rengi yapılabiliyordu. Bu sebeple tarak , düğme yapımında oldukça sık kullanılmıştır.

1905 Almanya merkezli Uluslararası Galalit  Gesellschaft Hoff & Co firması Fransız Galalit firmasını satın aldı. Bu sayede Avrupa’da galalit konusunda (küçük boyutta üretim yapan bazı firmalar hariç) tekel haline geldi.



                       
Mavi Fransız Galalit Tesbih

1914 tarihinde 3000 kişilik işçi ordusuyla binlerce ton Galalit , Almanya ve Fransa’da üretildi.  Maalesef 1.Dünya savaşı sebebiyle 1914-1918 üretimi durdurdu. Almanya Fransa’dan kazein ithal ediyordu. 1.Dünya savaşında Almanya Fransa’ya ambargo uyguladığı için ithalat yapılamıyordu.   Üretim donmuştu.

Savaş bitiminde Galalit’in ana rakibi selüloit yasaklandı. Çok kolay yanan bir maddeydi aynı zamanda nitro selüloz kullanıyordu. Şimdi Galalit’in önü açıktı.

1920’lerde Galalit genellikle süt üretimi yapılan yerlerde yapılıyordu. Büyük Buhran onları da vurdu.  Küçük firmaların yarıdan fazlası kapandı.

1940 senesinde Fransa’da takribi üretim 2700 tondu. 1947’de ise bu üretim yarı yarıya düşmüştü. Ayrıca süt üretmek galalit’in ana maddesi kazein üretmekten daha karlı bir iş haline gelmişti. 1970’de galalit üretimi  tamamen durma noktasına geldi. Yeni bir sentetik madde keşfedilmişti , Polyester.

Galalit üretilen ilk sentetik plastik maddelerden biridir. Amerika’da üretilen katalinin Avrupa’daki muadili olduğu söylenebilir. Organik tabanlı bir maddeden kazein’den yapılmıştır. Diğer malzemelerdeki toksisiteyi içermez.
 


                  Multicolor Fransız Galalit Tesbih


Gönül Tesbihcilik 02.08.2022

Etiketler: Fransız Galalit Tesbihler

Devamını oku

TESBİH TERİMLERİ



Alt Ağaç:

 Tesbih tezgâhının ayaklarına verilen isim.
 
Arda:
Tesbih tanelerinin elde edileceği maddenin rendelenip şekillendirildiği alet.

Çarköşe:
Tesbih tanelerinin hassas bir şeklide ortalarından delme işleminin yapıldığı delme mili.

Çeken:
Tesbihler tornada çekilerek yapıldığı için tesbihi yapana verilen isim.

Çıkrık Kemâne:

Tesbih tezgâhının bir diğer adı.

Delikli Peşme:

 Tesbih tezgâhının ortasında yer alan ve ayar delikleri bulunan kısım.

Faseta:
 Yuvarlak tesbih tanelerinin tıraşlanarak kristalize hale getirilmesi işlemi.

Hadde:
 Her bir tesbih tanesinin aynı boyda olup olmadığını kontrol etmek için üzerinde bir delik bulunan kemik ölçekten geçirme işlemi.

İmâme:
Tesbih tanelerinin birleştiği yere konulan uzunca güzel şekilli parça.

Kamçı:
İmâmenin üzerine takılan püsküllerin altın ya da gümüş telle yapılanlarına verilen isim.

Kelebek:
 Tesbih tezgâhının dönen yuvarlak kısmı olan “Kubbe”yi tutan kısım.

Kılabdan:

Bükülmemiş ipek ip üzerine, çok ince çekilmiş altın veyagümüş tellerin sarılmasıyla elde edilen ip.

Kilit (Takoz):
 Tesbih çekiminde rahat kullanılabilecek tane aralığının tespit edildiği parça.

Kubbe:
 Tesbih tezgâhının dönen yuvarlak kısmına verilen isim.

 Kürevi:
 Tam yuvarlak olarak yapılan tesbih tanesine verilen isim.

Malafa:
 Tesbih tezgâhında kalıp almaya yarayan parça.

Manşon:
 Tesbihlerde bulunan imame üzerine doğrudan doğruya bağlanan ve üzerine altın veya gümüşten örme küçük kılıf.

Nişâne (Durak):
 Doksandokuzluk tesbihlerde her otuzüç taneyi ayıran yassı parça.

Sığırcık:
 Şişkin karınlı, uçları sivri, limona benzeyen tesbih tanesi.

Sübhakeş:
 Tesbihi oluşturan parçaları tornada çeken usta.

Tahril:
Tesbih için yapılmış olan, aşınmaya dayanıklı bir ip çeşidi.

Tane:
Tesbihi oluşturan genel olarak yuvarlak hatlı biçimler.

Tay:
Tesbih yapılan tezgâhın yanlarına verilen isim.

Tepelik:
İmâmenin ucundaki tesbih ipini toparlayan ve nîşaneye benzeyen parçaya verilen isim.

Tezgâh:
 Tesbih ustasının tesbihini yaptığı platform.

Tezgâh Takozu:
Tesbih ustasının tesbihini yaparken ayağını dayayarak güç aldığı parça.

Türk Başı:
 Tesbih kamçısının üst ucunda yine altın ve gümüşten, dörtlü huzmelerle yuvarlak veya oval olarak örülmüş tanelerin adı.

Pul:
Bazı tesbihlerde yedi defa yapılacak devirleri saymak için imâmeden itibaren yedinci taneden sonra konulan mercimek şeklindeki parça.

Püskül:
 İmâmeden sonra tesbihe ipek ya da farklı malzemeden yapılarak eklenen bölüm.
 
Vird:
 Tekrar edilmesi alışkanlık haline gelmiş olan Allah’ın isimleri, dualar ve Kur’an-ı Kerim’den ayetlerin her birine verilen isim.
 
Yüsr:
Sanat harikası hâline gelen ve zenginleşen tesbihlere verilen isim.

Zenne:
 Küçük taneli tesbihlere verilen isim.

 
Devamını oku

TESBİH TARİHÇESİ


           
Dini anlamı ve işlevini bir yana koyarak, tesbihi bir ipe dizilmiş boncuk taneleri olarak düşünürsek tesbih tarihinin çok eskilere dayandığını söylemek hiç de zor değildir. Çünkü süs eşyası olarak kullanılan kolye tanesi ile tesbih tanesi arasında şeklen hiçbir fark yoktur. Hatta tesbihin şekil olarak kolye tanelerinden esinlenilerek yapılmış olabileceği de iddia edilebilir (Nuhoğlu 1995: 10).

           İnsanlık tarihinde ipe dizilmiş boncuklar,dua saymak amacıyla kullanılmaya başlanmadan önce avda şans getirmesi,savaşta düşmandan, barışta hastalıktan korunmak için muska, tılsım ya danazarlık niyetiyle kullanılmıştır (Gürsoy 2006: 15).

           Antik medeniyetler-den Hitit, Urartu, Fenike, Roma ve Bizans dönemlerinde seramik ve cam boncuklu kolye tanelerinden tesbihler yapılmıştır. (Sarıcı 2013: 8).
           
           İlk tesbih formunun nerede ve nasıl ortaya çıktığına dair bir soru sorulduğunda akla gelen ilk şey, tesbih yapımında en çok kullanılan ”kalıcı”maddenin “cam” olduğudur ve hemen sonra, günümüzden yaklaşık 4500yıl önce camın ilk bulunduğu yer İran topraklarıdır. Çünkü araştırmalar,camdan yapılma ilk eşyanın tesbih olduğunu kaydetmektedirler. Yine araştırmalara göre; Ortadoğu’da yaygınlaşan tesbih işçiliği, daha çok bugünkü Suriye, İsrail ve Lübnan civarında yoğundu. İlkel yapım teknikleriyle cam tesbihler o dönemlerde birkaç işlem sonucu üretiliyordu ki, bu tekniklerin bir kısmı günümüze ulaşamamıştır (Sarıcı 2008: 189).
        
           Çeşitli amaçlar için kullanılmak üzere ipe dizilmiş taneler olarak günün birinde, neolitik çağların mağara resimleriyle yaşıt bir tesbih fosili bulunması sürpriz olarak karşılanmayacaktır denilebilir. İnsanoğlunun ilk atalarının kavla çakmak taşını vuruşturup ateş yakabildikleri, esnek dallardan,kumla bağından yay ok, taşlardan el kaması, hayvan derisinden giysi ve ça-rık yapabildikleri çağlarda, doğal taneleri keten elyafından, yünden iplere dizip eşlerinin boyunlarına taktıklarını düşünmemize engel yoktur.Sadece İslamiyette değil  Hıristiyanlık, Musevilik, Budizm gibi inanç sistemlerinde, ibadet sırasında okunan duaları saymak için değişik sayılarda tanelerden oluşan tesbihler kullanılmaktadır. Ancak insanın kut-
sal olan ile kurduğu bağlantının bir aracı olarak tesbihin ortaya çıkışına dair ise kesin bir tarih verilememektedir.

            Bilinen, tesbihin bu anlamda ilk defa Hindular’da görülmüş olduğudur. “Tesbihi Tanrı’ya gönderdiği  duaları saymak amacıyla ilk kullananlar Hindular’dır. Sonra Budizm ile bu alışkanlık Doğu’ya, İslamiyetle Ortadoğu’ya, Katolik Mezhebiyle de Avrupa’ya yayılmıştır” (Gürsoy 2006: 15). 
  
           Başka kaynaklar da tesbihinkaynağı konusunda aynı bilgiye işaret etmektedir.Tesbihin de Hint medeniyetinden Batı Asya’ya geldiği ifade edilmektedir (Mez 2000: 318).

           İnsanlık tarihindeki geçmişine baktığımızda ilk kullanım alanı olarak Hint medeniyei başlangıç olarak kabul edilmektedir.Tesbihin M.Ö.2500’lerden itibaren kullanıldığı ve sanksritçe “japa-mala”olarak anılmıştır ki “japa” “sürekli tekrarlanan dua”, “mala” ise “güllerden oluşan çelenk” anlamındadır. “Fısıltı dizi taneleri” olarak çevrilebilecek terim ile anılmıştır (Kasten 2011: 11).

           O dönemlerde tesbih çoğunlukla tohumlardan yapılırdı ve boyuna asılarak taşınırdı (Winston 2008:5).Brahmanların inziva sırasında uzun dualar ettikleri, ilahi isimlerle güneşin zikri için yapılan duaları şaşırmamak amacıyla tesbih kullandıkları bilinmektedir. Hinduizmdeki tesbihler, sayısı kutsal olan ve Brahman’ın adının sayısına karşılık gelen 108 taneden oluşmaktaydı. Daha sonra Hindistan’da doğan Budizm, Sih gibi dinlerde de aynı sayı kullanılmıştır (Wisnton 2008:5).

             Budizm’de de tesbih kutsal sayılmıştır. Budistler, Hinduizm’den almış oldukları tesbihin yaşadıkları çevrelerde yayılmasına neden olmuşlardır.Budizm Asya’ya doğru yayıldıkça tesbih kullanımı da Orta Asya, Çin,Hindi Çin ve Japonya’ya kadar yayılım göstermiş ve kimi zaman 108 sayısının bölünmesi ile 44 ve 27 tanelik tesbihler yapılmıştır (Wiley-Shannon2002:6).

             Çin’de kimi zaman tesbih “shu zhu” yani “sayma taneleri” olarak anılmıştır (Kasten 2011: 11). Malzeme olarak da çeşitlenme başlamış ve tohumlar dışında yarı değerli taşlar, ağaçlar, kehribar ve kemikler kullanılmıştır (Wiley-Shannon 2002:6). Budhistler tesbihi Buda’nın gerçeksözleri olarak kabul edilen “Om Mani Padme Hum”, “Lotusun Kalbinin Mücevheri” anlamına gelen kelimenin tekrarında kullanmaktadırlar (Wis-ton 2008:6).   
 
             Çin ise tesbihle, Budizm’in milattan sonra 1.yüzyılda Çin’e girmesiyle tanışmıştır. Çinli Budistler “O Mani Padni Om
” duasını, tesbihleri-nin her tanesiyle tekrar ederek dünyevi hayattan uzaklaşıp uhrevi hayatın cennetinde sonsuzluğa erişeceklerine inanmışlardır. Çin’de tesbih hala biribadet aracı olarak kullanılmakla birlikte zaman içinde daha çok bir statü sembolü haline gelmiştir (Gürsoy 2006: 19-20).

              Hinduizm’de bu obje milattan sonra 8.yüzyılda kullanılmaya başlanmıştır. Sanskrtit dilinde tesbih ‘mala’ olarak geçer. Anlamı ise ‘bahçe’, ‘çiçek demeti’, ‘boncuk’, ‘gerdanlık’, ‘çelenk’ anlamlarına gelmiştir. Şiva için yapılan Hindu ayinlerinde 108 taneli ve sırıma geçirilmiş halde olan koyu kahverengi ve büyük taneli “Şiva’nın Gözü” anlamına gelen tesbih çekilir. Bu tesbihi oluşturan tanelerkutsal “rudraskha”(Elaocarpus ganitrus) ağacından yapılmıştır. Bu ağaçtan 32’den 108’e kadar çeşitli sayılarda taneleri olan tesbihler yapılmıştır. Aynı zamanda bu ağacın tohumunun beyni kontrol etme gücü olduğuna inanılır (Gürsoy 2006:16).

              Dünyanın hemen hemen dört bir köşesine dağılmış bulanan Musevilerde ise tesbih, daha çok koyu dindar Museviler tarafından kullanılmakta olup Müslüman toplumlardaki kadar yaygın bir kullanım söz konusu ol-mamıştır.

             Hıristiyan dünyasında ise tesbih, 3.yüzyılda yalnızca manastırlarda olmak kaydıyla keşişlerin kıyafetlerinin vazgeçilmez bir parçası halinde iken,şimdiki anlayışa uygun olarak kullanılan tesbih parçaları ilk olarak 659 yılında ölmüş olan Nivelles’li Gertrude’un mezarında bulunmuştur (Gürsoy2006: 41).

             Özellikle Katolikler tek başlarına ya da topluca ibadet ederlerken sık sık tesbih kullanmışlardır. Hattâ tesbih çekerek okunan dualar arasında en yaygın olanı “Kutsal Bakire Meryem” duasıdır. Ortodokslarda ise dua sırasında tesbih çekme uygulamasına neredeyse sadece manastırlarda rastlanmaktadır (Hakgüden 1998: 141).

            Hıristiyanlıkta tesbih çekme geleneğinin M.S. 3.yüzyılda doğulu keşişler arasında oldukça yaygın olmasını dayanak alan Lecomte “tesbihin kolyeden ilhamla yapılmış olduğuna dikkat çekmiş ve tesbihin mucidininde 11. Yüzyılda Pierre L’Ermite olduğunu belirtmiştir. 11.yüzyılda ilk olarak kullanılmış olduğundan bahseder” (Pretextat 1977: 201). Ancak M.Ö.800’lerde Hinduların 108 taneli tesbih kullandıkları konusunda kaynaklar hemfikir oluşu, bu zorlama yorumu yanlışlamaktadır.Günümüzde Batılılar tesbihe değişik adlar vermişlerdir. Örneğin; İngilizler “prayer beads” (dua boncukları), Almanlar ise “Rosenkranz” (Gül Çelengi) olarak adlandırmıştır. (Erkiletlioğlu 1998: 9-10).

             Sonuç olarak tesbih dinler arası bir sembol olarak karşımıza çıkmaktadır (Reyhan 1942:7). Osmanlı arşivlerinde de tesbihin sadece Müslüman tebaa tarafından kullanılan bir obje olmadığına dair bilgiler bulunmaktadır.

             Hangi kültür-de olursa olsun tesbih, “ Tanrı’ya yakarış için ipe dizilen taneciklerle, ilan-ıaşk edilen güzelin boynuna takılan boncuk dizileri; tesbihin yeterince aydınlatılmamış tarihini, inançla sevginin en eski simgelerinin başına taşır(Sakaoğlu 2010: 17).

             Tesbih ve saire gibi Musevi su?lerin esna-yı ibadette kullandıkları eşya komisyonculuğuyla iştigal etmekte olan Philipp Salem nam şahsın İngilizler tarafından müsadere edilen malları hakkında1920 tarihli belgeden edinilen bilgiye göre Osmanlıda tesbihin sadece müslüman teba tarafından kullanılmadığı anlaşılmaktadır Tarih :14//1920 (Miladi) 


 
Devamını oku

KUKA ve ÖZELLİKLERİ



Kuka tropikal bölgelerde yetişmekte olan kuka ağacının hindistan cevizine benzer olan meyvesidir. Günümüzde ki tesbih malzemelerinin en değerlileri arasındadır. Bu ağaç ülkemizde yetişmeyen bir tür olmasına rağmen tesbih olarak bolca kullanılmaktadır.


Kuka ağacı mikropları öldürme ve dezenfekte etme özelliğine sahiptir. Bu sebeple ilaç sektöründe fazlaca tercih edilmektedir. Takı ve tesbih olarak kullanımında da bu özelliği ön plana çıkmaktadır. Rahatlatıcı, dinlendirici ve stres alıcı özellikleri de vardır.



Kuka tesbih ; Osmanlı döneminde de çokça kullanılmıştır ve özellikle hekimler tarafından aşırı derecede kullanılmıştır. Hatta elinde kuka tesbih olmayan hekime, hekim gözüyle bakılmadığı anlatılan rivayetler arasındadır. Osmanlı zamanında çok popüler olan kuka, sağlık sektöründe kullanılıyordu. Hekimler yanlarında kuka taşımaktaydı, bunun sebebi ise kukanın mikrobu uzak tutucu ve mikrop kırıcı antibakteriyel özelliği olmasıdır.  

Osmanlı döneminde kukaya verilen önemden dolayı yanında kuka taşımayan hekimler hijyenik olmadıkları gerekçesiyle saraya alınmadıkları da bilinmektedir. Bu özelliği açısından kuka tesbih kullanmak faydalı olacaktır. Oldukça estetik görünüme sahip olan bu tesbihler hafif yapısı ile  elde rahatsız edici bir ağırlık oluşturmaz .


Ayrıca kuka tesbih diğer doğal tesbihlerde olduğu gibi stres alıcı ve rahatlatıcı özelliği bulunmaktadır.


Faydaları


-
 Mikrop kırıcıdır. Mikropları ve bakterileri öldürücü özelliğinden dolayı doğal bir antibakteriyeldir.

-
 Eldeki terlemeyi azaltır.

-
 Rahatlatıcıdır. Dinlendirici ve sakinleştirici  özelliğinden dolayı rahatlama sağlar;  stresi azaltır.

Devamını oku

OLTU TAŞI ve ÖZELLİKLERİ



Oltu Taşı Nedir?


Erzurum’un Oltu adlı ilçesinde çıkarılan bir yarı değerli, taştır. Oldukça kolay işlenebilmesi ile sıklıkla ziynet eşyası ve takı olarak kullanılır. Oltu taşı işlendikçe sertleşir ve parlar. Genel olarak siyah renge sahiplerdir. Bir linyit türü olan karbon bileşenidir. Çoğunlukla tespih ve takı üretiminde kullanılır. Maden Kanunun içerisinde değerli taş olarak anılır.


                                                                   


Oltu Taşı Nerelerde ve Nasıl Bulunur?


Oltu ilçesinde kuzeydoğu bölgelerinden çıkarılmaktadır. Sarı, koyu kahverengi, siyah ve grimsi yeşil renkte çıkarılabilir. Oltu taşı rezervleri; Çataksu (Kabasut mevki), Alatarla (Saplık mevki), Hankaskışla, Dutlu köylerinde Yasak dağ olarak da adlandırılan Dutlu Dağının zirvesinden çıkarılır. Çataksu, Taslıköy, Ormanağazı, Günlüce, Sülünkaya, Alatarla, ve Güzelsu yerleşimlerinden çıkarılmaktadır.

Oltu taşı bu bölgede sarıçam ormanları ile kaplı olan dik yamaçlarda çıkarılır. Engebeli zemin nedeni ile taşın çıkarılması oldukça zordur. Mayıs ayı ile Eylül ayı arasında bölgeden sırasında bölgede açılmış olan 600 madenden yaya olarak gidilip, çıkarılmaktadır.

 


Oltu Taşı Nasıl Anlaşılır?


Oltu taşı kolay taklit edilebilir bir taştır. Gürcistan bölgesinden kalitesi düşük olan benzer görünümlü bir taştan Oltu taşının birçok sahtesi üretilmektedir. Bu sebeple Oltu taşının gerçek olup olmadığının araştırılması yapılmalıdır.

Oltu taşının elektriklenme özelliği bulunur. Oltu taşı kendisinden başka bir cisme sürtüldüğü takdirde bir mıknatıs etkisi, elektriklenme olayı oluşturuyorsa bu taş gerçek Oltu taşıdır. Aynı zamanda Oltu taşı bir nefes ile ısıtıldığında içerisine buharı çeker ve nemlenir. Bir diğer yandan Oltu taşının kendisine ait ağırlığının olması ve bir yere vurulduğu takdirde tok bir ses çıkarması gerekir. Eğer elinizdeki nesne fazla ağır ise bu taşın gerçek olmama ihtimali yüksektir.


Oltu Taşının Özellikleri ve Faydaları


-Oltu taşı topraktan ilk çıkarıldığında oldukça yumuşaktır fakat havayla temasının olması halinde sertleşir.
-İşlenmesi kolay olan bir taştır.
-Oltu taşı işlendikçe sertleşen yapıya sahiptir.
-Kullanıldıkça parlar.
-Genel olarak siyah renkte olmasına rağmen, koyu kahverengi, grimsi yeşil ve sarı renkte de olabilmektedir.
-Çıraya benzer alevli şekilde is çıkararak yanar.
-Sürtünmeyle elektriklenerek hafif cisimleri çeker.
-Latince de ismi Jayet olarak bilinir.


                                                                       


Oltu taşı şifalı taşlar arasında bulunmaktadır. Pozitif düşünce ve pozitif enerji anlamında çok etkilidir. Depresyon üzerinde etkili oluşu ile stresi azaltır, kişinin pozitif enerji ve mutlulukla dolmasını sağlar. Sabır verici ve gerginlik giderici etkisi bulunur. Kişi üzerinden negatif enerjiyi alarak boşalan enerji alanını pozitif enerjiyle doldurur. En fazla tiroit bezinin hastalıkları üzerinde etkisi olduğu söylenmektedir. Aynı zamanda boyun bölgesinde kullanılması halinde astım hastalığında gözle görülecek şekilde yarar sağlamaktadır. Aynı zamanda guatr ve bronşit hastalıklarında da kullanılır.

Gönül Tesbihcilik 05.07.2022

Etiketler: Erzurum Oltu Taşı Tesbihler

Devamını oku

PlatinMarket® E-Ticaret Sistemi İle Hazırlanmıştır.